TOP MALAGA |
 |
Akdenize komşu ve turistik açıdan önemli plajlara sahip olan Malaga, İspanya’nın güneydeki en büyük şehridir. Nerja’dan Manilva’ya uzanan geniş bir coğrafik alana yayılmış olan bu şehir toplamda 160km sahil şeridine ve 2011 yılı verilerine göre 568.030 nüfusa sahiptir.
Malaga, ünlü ressam Pablo Picasso’nun doğduğu şehirdir. Oldukça hızlı büyüyen ve muhteşem güneş ışıltısına, eğlenceli gece hayatına, unutulmaz damak tadına sahip balık restoranlarına,kültürel açıdan zengin tarihi mekanlara sahip bu şehir İspanya’nın Endülüs kısmının göz bebeğidir. Mağripliler 15. yüzyılın ortalarına kadar burada yaşamışlardır. Bu dönem boyunca Malaga, iber yarımadasının en önemli şehir merkezi olmuştur. Alcazaba yakınlarında tarihi 1065 lere dayanan ve şimdilerde arkeolojik müze olan yapı gibi bir çok tarihi kültürel zenginliklere sahiptir. Harikülade bir manzaraya sahip olan ve Mağripliler tarafından yeniden inşa edilmiş, şimdilerde ise otel olarak kullanılan yapı harikası görülmeye değerdir. Malaga, 19.yy boyunca soylu aile zenginleri tarafından en uğrak tatil mekanı olmuştur. Paseo de Parque (park caddesi) de sene boyunca birçok kutlamaya şahit olur ve botanik bahçesini aratmayan güzelliğiyle birçok konsere ev sahipliği yapar. Kışın her Pazar günü farklı sahne şovları izleyebilceğiniz ve değişik atmosfere sahip açık hava konserleri verilir. Ünlü ressam Pablo Picasso’nun müze haline getirilmiş evini de ziyaret edebilirsiniz. (Tabi ünlü oyuncu Antonio Banderas’ın da bu şehirde doğduğunu unutmayın!) Doğduğu yer olan Plaza de la Merced’de ressamın hayatına dair bilgileri içeren önemli belgeleri inceleyebirsiniz. Giriş ücreti yoktur, dökümanlar ve video gösterileri de size daha bilgilendirici olacaktır.
Malaga’nın en önemli tiyatrosu Antonio Banderas’ın da halen ziyaret ettiği Cervantes Tiyatrosu’dur. Antonio Banderas bu tiyatroyu 2006 yılında dünyaca ünlü film İngilizlerin Yürüyüşü (El Camino de los ingleses) ‘nün gösterimi için seçmiştir.
Malaga aynı zamanda kızartılmış küçük balık parçaları ile de meşhurdur. İster sardalya ister somon kızarttırabilirsiniz. Endülüs’ün tipik yemeklerinden biridir. Şehrin batısında bulunan El Palo mahallesinde buranın en taze ve nefis balıklarını bulabilirsiniz.
Alameda’nın hemen yanında Antigua Casa de la Guardia ‘da tapas yiyip eşliğinde şarap içmenizi kesinlikle tavsiye ederiz. Öğle saatlerinde açık dükkan bulmanız oldukça zordur. Çünkü yerli halk bu saatlerde öğle tatili yaparlar. Bu fırsat sizin için rahat ve güzel bir öğle yemeği olabilir. Malaga aynı zamanda golf dünyasına da kapılarını açar. Birçok ailenin gelip ailece eğlendiği golf sahalarına ev sahipliği yapar. Bunu yanı sıra karting, safari, parklar ve bahçeler de sizi bekliyor. Gençler için özellikle Puerto Marina (liman) ve Puerto Banus’u tavsiye ederiz. İkisinde de modern diskolar bulunur. Ancak gece yarımdan sonra kapılar açılır ve eğlence sabaha kadar sürer.
Alameda’ya gidip İngilizlerden kalan ve 150 yıllık tarihe sahip büyük botanik bahçesini ziyaret etme fırsatı bulabilirsiniz. Malaga Havalimanı, İspanya’nın en büyük havalimanlarındandır. Avrupadan gelen uçaklar Costa del Sol’e ulaşmak için burayı bir kapı olarak kullanırlar. Ancak yeni hatlar açılabilmesi için yapı çalışmaları devam etmektedir. Gezilip görülecek yerler, restoranlar, gece hayatı, etkinlikler,turistik mekanlar için bilgiler,ulaşım gibi konulara bilgilendirici broşürlerimiz vardır. yukarı dön
Sorumluluk Bildirgesi: Sitemizde yer alan bilgiler en olası bilgiler olup bunların ışığında karşılaşılabilecek herhangi bir kayıp, hasar ya da uygunsuzluk durumunda yasal sorumluluk kabul etmemekteyiz. |
  büyük görünüm
|
|||||||||||
Coğrafi açıdan özel koruma bölgesiymiş gibi düşünülebilir: soğuk kuzey rüzgarlarından çevresindeki dağlarca korunur ve yılın 300 günü güneş ışığından yararlanılabilir. Doğu ve güney sahillerine sahip olduğundan her daim her kişinin zevk alabileceği farklı özellikteki plajlarının olması bu şehri daha da tercih edilir kılıyor. Mağripliler 15. yüzyılın ortalarına kadar burada yaşamışlardır. Bu dönem boyunca Malaga, iber yarımadasının en 
önemli şehir merkezi olmuştur. Alcazaba yakınlarında tarihi 1065 lere dayanan ve şimdilerde arkeolojik müze olan yapı gibi bir çok tarihi kültürel zenginliklere sahiptir.
2004 yılında açılmış olan Picasso müzesinde ondan esinlenilmiş birçok nokta görebilirsiniz. Önceleri bir saray olan müze, restorasyonlarla bugünki halini almıştır. Yapıyı dikkatle incelediğinizde kapıları ya da çatısı olsun Malagalı birçok sanatkarın fikirlerinden birer parça bulabilirsiniz. Sanki Picasso’ya teşekkür ederlermişçesine. Müzenin yapımında fonu torunları ve eşi sağlamıştır. Şaşırtıcı olan ise duvarlarda ressamın 16 yaşında yaptığı fırça darbelerinin halen izlerini görmektir. Ancak asıl şaşılacak durum ünlü ressamın tek olmadısıdır: ne öncesinde ne de sonrasında böylesine yetenekli bir ressamla karşılaşılmıştır.
Kültürel bir başkent olmasının yanı sıra Malaga damak zevkine de hitab eden bir şehirdir. Malaga sakinleri yemek yemeyi bir sosyal aktivite olarak görürler ve önemli günlerini dışarda beraberce yemek yiyerek kutlarlar. Fiyat açısından da makuldur. Örneğin bir barda fiks menu 6 euro gibi bir cüzi rakamdadır. İspanya’da ‘tapas’ olarak adlandırılan küçük ekmek dilimlerinin farklı çeşitlerde mezelerle süslenmiş hali sizin için hem uygun hem de zevkli bir öğün olabilir.
Son günlerde Malaga alışveriş açısından oldukça tercih edilen bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Sevilla ya da Londra’daki caddeleri bize aratmıyor. Larios caddesi işe başlamak için en iyi nokta. Çünkü bir çok yere ayrılan caddelerin birleşme noktasıdır ve şehrin en önemli katedraline sadece 100m uzaklıktadır.
